Marmara Adası Badalan Limanı’ndan, Gemlik Limanı’na gitmek üzere 14 Şubat’ta saat 20.30’da kalkan, 1250 ton mermer tozu yüklü ‘BATUHAN A’ isimli gemiden, 15 Şubat’ta saat 06.32’de alınan acil durum sinyali, saat 07.12’de kesildi. Karacabey ilçesinin kuzeyinde 4 mil açıkta batan gemiyi arama kurtarma çalışmalarını koordine etmek için Mudanya ve Karacabey ilçelerinde Bursa Valisi Mahmut Demirtaş başkanlığında kriz merkezi oluşturuldu. AFAD, Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü, Sahil Güvenlik, deniz polisi, jandarma, UMKE, ANDA, AKUT ve NAK ekipleri tarafından toplam 6 kurtarma botu, 28 araç ve 1 Sahil Güvenlik korvetinden oluşan 275 personelle kurtarma çalışmaları başlatıldı. Arama kurtarma faaliyetlerine 1 Sahil Güvenlik korveti, 3 Sahil Güvenlik botu, 1 Sahil Güvenlik helikopteri, 1 Sahil Güvenlik uçağı, 1 Deniz Kuvvetleri Komutanlığı keşif karakol uçağı, 2 Kıyı Emniyet botu, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı arama kurtarma gemisi, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı mayın gemisi, ROV cihazı bulunan deniz polisi ekibi ve Kıyı Emniyeti’nin unsuru olan Nene Hatun römorkörü ile RHIB bot da katıldı.
İzmit Körfezi’ndeki araştırma gemisi TCG ÇUBUKLU ile Erdek Deniz Üs Komutanlığı’nda görevli mayın avlama gemisi TCG AYVALIK ile Karadeniz açıklarındaki arama-kurtarma gemisi TCG AKIN da destek için bölgeye ulaştı. Yine Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na ait 1 Seahawk helikopteri Çanakkale Deniz Hava Üs Komutanlığı’nda, Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na ait 1 AS532 tipi helikopter de bölgeye hareket etmek üzere Eskişehir 1’inci Ana Jet Üs Komutanlığı’nda hazır bekletilirken, Milli Savunma Bakanlığı’nın sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, BATUHAN A isimli kargo gemisindeki 6 mürettebatı arama kurtarma çalışmalarına destek sağlayan Deniz Kuvvetleri’nin, sonar cihazıyla gemiyi 51 metre derinlikte tespit ettiği belirtildi.
Su altından kaydedilen görüntülerde, geminin yan yatmadığı ve seyir halindeymiş gibi batıp deniz tabanına düz şekilde oturduğu görüldü. Battığı pozisyonun arama kurtarma çalışmalarını kolaylaştıracağı değerlendirilen geminin 3 boyutlu modellemesi de yapıldı. Öte yandan sonar cihazıyla yapılan incelemede kayıp 6 mürettebattan 2’sinin gemi enkazında olduğu tespit edildi.
Bursa’nın Karacabey ilçesi Kurşunlu Mahallesi’nde kurulan kriz merkezinden koordine edilen aramaların 3’üncü gününde, kayıp gemiye ulaşmak için ilk dalış yapıldı. Deniz Kuvvetleri personeli, 51 metre derinlikte tespit edilen gemiye, Karadeniz açıklarından bölgeye gelen arama kurtarma gemisi TCG AKIN’a kurulan asansörle denize inerek daldı. Karacabey ilçesi Kurşunlu Mahallesi sahiline 7 kilometre mesafede yapılan dalışta, kayıp 6 mürettebattan aşçı Zeynep Kılınç’ın cenazesine, olaydan 56 saat sonra ulaşıldı. Kaptan köşkünde cenazesi bulunan ve geminin dümeninde olduğu değerlendirilen Kılınç, Adana’da toprağa verildi.
9 gemi, 2 uçak, 1 helikopter ile 572 personel katıldığı çalışmalarda, Deniz Kuvvetleri Kurtarma ve Sualtı Komutanlığı’nın özel eğitimli birinci sınıf 19 dalgıcı ilk günden itibaren görev alıyor. Çalışmalara 6’ncı günde, Sualtı Savunma Grup Komutanlığı’na (SAS) bağlı 4 dalgıç da katıldı. Kıyı Emniyeti’ne bağlı 11 dalgıç da acil müdahale için Nene Hatun römorköründe hazır bekletiliyor.
Özel eğitimli dalgıçlarla SAS komandolarının TCG AKIN’dan gerçekleştirdiği dalışlarda, batık geminin makine dairesine ulaşıldı. Kapısı güçlükle açılan makine dairesinin girişinde, gemide yağcı olarak görev yapan Hüseyin Tutuk’un (40) cansız bedeni bulundu. Cenazesi Bursa Adli Tıp Kurumu’nda yapılan otopsi sonrası yakınlarına teslim edilen Tutuk, Manisa’nın Turgutlu ilçesinde toprağa verilecek. Tutuk, ailesine gönderdiği son görüntülerde, geminin su aldığını söylemiş ve o anları kayıt altına almıştı. Görüntülerde 6 saattir aynı yerde olduklarını söyleyen ve ‘5’inci, 6’ncı elbisem bu, gece saat 01.00’den bu yana. Allah’ım sen yardım et ya Rabb’im. 6 saattir aynı yerdeyiz. Gemi batıyor. Ya Rabb’im gemi batıyor” diyen Tutuk’un eşine, saat 06.09’da internetten, içinde bulundukları durum hakkında mesaj yazdığı ve saat 06.19’da video paylaşımında bulunduğu belirlenmişti.
Hüseyin Tutuk’un cansız bedeninin bulunduğu makine dairesinin girişindeki merdiven boşluğu, dalgıçlar tarafından da görüntülenirken, batma anına kadar güvertede, fırtınadan havalanan brandayı kontrol altına almaya çalıştıkları değerlendirilen diğer 4 mürettebatın izine rastlanmadı. Batıktaki arama çalışmalarının geminin makine dairesinde yoğunlaştırılarak süreceği kaydedildi.
Olası kaza ya da batma durumu düşünülmeyerek, gemideki eşyaların sabitlenmemesi nedeniyle, depremde olduğu gibi sarsılmayla devrilen dolaplar alanı daraltırken, çalışmalar güçlükle yürütülüyor.
Bugüne kadar, geminin kaptan köşkü, mürettebat kamaraları ve güvertesi detaylı aranırken, makine dairesinin de aranmasının ardından, gözden kaçma ihtimaline karşı enkazın en baştan bir kez daha aranacağı belirtildi. Bursa Valisi Mahmut Demirtaş, çalışmalar bittiğinde, BATUHAN A isimli geminin, eski ve maliyeti yüksek olduğundan, battığı yerde kalacağını söyledi.
Bursa, Yalova ve Çanakkale’den bölgede görevlendirilen 21 kişilik Emniyet Genel Müdürlüğü’ne bağlı deniz polisi ekibi ile 1 İHA da çalışmalara destek veriyor. Deniz üstünden 4 botla gün boyu keşif yapan ekipler, İnsansız Su Altı Robotu (ROV) ile görüntüleme ve tarama yapıyor. Bölgeye takviye helikopter ve uçaklar istenirken, 3-4 gün boyunca deniz dibinde kalan cenazelerin şişmeye başlayınca su yüzeyine çıkması ve sahile vurma ihtimaline karşı, balıkçılar da arama çalışmalarına dahil edildi. Dün aramalara katılan 13 balıkçı gırgırına ilave olarak 30 balıkçı teknesi de çalışmalarda yer alıyor. Balıkçılar 5,5 mil açıkta bulunan TCG AKIN’a, 2 mil mesafe bırakarak, kıyıdan 3,5 mil açıkta arama yapıyor. Bursa’nın Gemlik ilçesinden Balıkesir’in Bandırma ilçesine kadar uzayan sahil şeridinde jandarma ve arama kurtarma ekipleri de karadan aramalarını sürdürüyor.
Geminin batma nedeni de araştırılıyor. Olayla ilgili 4 savcının yürüttüğü soruşturma için, deniz kaza kırımında yetkin bilirkişi de görevlendirildi. GSM şirketlerinden, geminin 6 mürettebatının telefon görüşmeleri ve mesajlarına ilişkin HTS kayıtları istendi. Gemideki mürettebatın neden yardım istemediği ve bu süreçte kimlerle telefon görüşmesi yapıldığı HTS kayıtlarıyla belirlenecek.
Bu sırada, 2-3 metre boyundaki dalgalara dayanıklı olan geminin batması için olağanüstü bir durum olması gerektiği belirtilirken, yetkililer bir kez daha brandayı işaret etti. Normal şartlarda yükün, güverte üzerindeki kapalı kasalarda taşınması gerekirken, 1250 ton mermer tozunun üzerine örtülen ve sabitlenmeyen brandanın fırtınayla havalanarak deniz suyunu yükün üzerine taşıdığı, aynı zamanda sağanakla da ıslanan ve ağırlığı artan yükün geminin batmasındaki en büyük etken olduğu değerlendiriliyor. Öte yandan geminin seyir halindeyken mi battığı, yoksa durduktan sonra su almaya başlayarak mı battığı, enkazda yapılacak incelemeyle belirlenecek.