Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Başkanı Erhan Çetinkaya, Türkiye’deki şirket kârlarının enflasyonu yukarı taşıyan bir etkiye sahip olduğunu söyledi. Çetinkaya, “Türkiye’deki şirketler bu enflasyonist ortamı kullanarak normalde yapması gerekenden çok daha fahiş kârlar elde ediyorlar. Şirket kârları enflasyon üzerinde artırıcı bir etkiye sahip, bu görülüyor” dedi.
Çetinkaya, Ekonomim gazetesi yazarı Alaattin Aktaş’ın gündeme getirdiği rakamlara ilişkin olarak da, “TÜİK, 2022 Mayıs ayında madde fiyatlarını açıklamayı durdurdu. Dünyanın hiçbir yerinde hiçbir ülke bunu yapmıyordu” ifadelerini kullandı.
TÜİK Başkanı Erhan Çetinkaya, Ankara’da medya kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldi.
Çetinkaya, TÜFE’nin, TÜİK tarafından 26 bölge, 81 il merkezi ve 227 ilçeden derlenen fiyatlar ile hesaplandığını, endeks hesaplamada ağırlık ana veri kaynağı olarak ‘Hanehalkı Bütçe Anketi‘ verileri kullanıldığını belirtti.
Çetinkaya, “TÜİK tarafından, Türkiye genelinde aylık 608 bin 594 fiyat derlenerek hesaplanan endeks sonuçları her ayın 3’üncü işgünü kamuoyu ile paylaşılıyor. Enflasyon hesabının yapılabilmesi için tüketim sepetinin belirlenmesi gerekiyor. Biz bunu her ay 2 bin haneye giderek yapıyoruz. Sene sonunda 25 bin haneye gitmiş oluyoruz.
Bu hanelerin içinde zenginler var, fakirler var, ortalama durumda olanlar var. Toplumun genelini yansıtan bir örnekleme yapıyoruz. Bu hanelerin harcama kalıplarına göre sepetin içinde neyin yer alıp, neyin yer almayacağı belirleniyor. Bu mal ve hizmetlerin belirli ağırlıkları var. Sonuçta bu mal ve hizmetlerin fiyat değişimleri ağırlıklarıyla çarpılarak ortalama bir rakam hesaplanıyor. Bizim her ay aylık ve yıllık olarak açıklıyor olduğumuz şey tek bir rakam.
Ve geçen ay 1.64 çıktı. Bunun içinde benzinin fiyat değişimi de var, domatesin de var, elbisenin de var, diş muayenesinin de var, saç tıraşının da var. Enflasyon, 600 bin fiyatın tek bir endeks değişimine, tek bir yüzdesel değişime toplulaştırıldığı veya indirgendiği bir hesaptır” dedi. Çetinkaya, fiyat derleme kaynaklarının yüzde 50 alan, yüzde 45 barkod, yüzde 5 de web olduğunu kaydetti.
“TÜİK ve İTO rakamları karşılaştırılamaz”
Her ay açıklanan TÜİK resmi TÜFE rakamlarının yanı sıra İstanbul Ticaret Odası (İTO) gibi bazı kuruluşların da yaptığı çalışmalar olduğunu belirten Çetinkaya, “İTO ve TÜİK tarafından hazırlanan ve yayımlanan fiyat endeksleri, endekse esas alınan birimleri, baz yılları, madde tanımları, fiyat derleme sayıları, ağırlık sistemleri, sınıflamaları, fiyat derleme dönemleri, bölgeleri, hesaplama yöntemleri ve hitap ettikleri gelir gruplarıyla farklılık göstermektedir.
Örneğin İTO endeksinde gıda ana harcama grubunda, aslında olmaması gereken, tütün, alkollü içecekler ve lokantalar harcama grupları da bulunmaktadır. En basitinden bu durum bile TÜİK ile İTO rakamlarının birebir karşılaştırılabilir olmadığının kanıtıdır” diye konuştu.
“Toplulaştırdığınız zaman fiyatlar manasızlaşıyor”
Çetinkaya, TÜİK’in enflasyon hesaplamada baz aldığı yumurta, doktor muayenesi ve kira ücreti gibi madde fiyatlarının Türkiye gerçeğini yansıtmadığı iddialarıyla ilgili de, “TÜİK, 2022 Mayıs ayında madde fiyatlarını açıklamayı durdurdu. Dünyanın hiçbir yerinde hiçbir ülke bunu yapmıyordu. Dünyanın en hızlı enflasyonunu açıklıyoruz, ayın 3’ünde açıklıyoruz. Bizden sonra bir iki tane 7’sinde açıklayan var, ezici bir çoğunluk bir sonraki ayın 10 veya 12’sinde açıklıyor.
‘Yumurta’ dediğiniz zaman toplulaştırılmış bir şeyden bahsediyorsunuz. ‘Doktor muayenesi’ dediğiniz zaman toplulaştırılmış bir şeyden bahsediyorsunuz. Hangi doktor muayenesi? Devlet hastanesi mi, özel hastane mi? Detayın kaybolduğu bir aralıktan bahsediyorum.
İnsanların büyük çoğunluğu devlet hastanesine gidiyorsa ve devlet hastanesindeki fiyat 20 liraysa; 500 lira, bin lira, 2 bin lira, 10 bin liralık ücretlerin ağırlığı azsa olabilir. Toplulaştırdığınız zaman fiyatlar manasızlaşıyor” dedi.
“Zamlar temmuzu etkiliyor”
Çetinkaya, haziran ayı enflasyonunun beklentilerin altında gelmesine ilişkin tartışmalara değinerek, bunun nedenlerini sıraladı. Çetinkaya, “Kamu zamları temmuza ertelendiğinden haziran ayı enflasyonu düşük geldi. Haziran ayı geçmiş 20-30-40 yıllık seyre baktığımız zaman enflasyonun en düşük olduğu aydır. Çoğu yıl haziran ayı negatif gelmiştir. Bana sorarsanız normalleşiyor.
Uzun seviyeye baktığımız zaman haziran ayı her zaman en düşük olmuştur. Kamu zamlarının ertelenmesi; elektrik, vergiler, sigara fiyatı. Enflasyon açıklandı, sigara, vergiler, akaryakıt bütün zamlar temmuza kaldı. Elektrik zammının yarım puan etkisi var. Zamlar haziranda duyurulmakla beraber temmuzu etkiliyor” dedi.
“Şirket kârlarının enflasyon üzerinde artırıcı etkisi var”
Çetinkaya, Türkiye’deki şirket karlarının enflasyonu yukarı taşıyan bir etkiye sahip olduğunu kaydetti.
Çetinkaya, Avrupa’da da durumun aynı olduğunu, Avrupa’da şirket kârlarının enflasyon üzerindeki etkisinin yüzde 45, işçilik maliyetlerinin ise 4,5 olduğunu belirtti.
Çetinkaya, “Türkiye’de şirket kâr artışları fahiş, yurtdışında değil. Şirket kârlarının hem Türkiye’de, hem dünyada enflasyon üzerinde çok ciddi belirleyiciliği olduğu noktasında araştırmalar var. Türkiye’de yapılan araştırmanın sonuçlarına bakmadım ama şunu söylüyor; Türkiye’deki şirketler bu enflasyonist ortamı kullanarak normalde yapması gerekenden çok daha fahiş kârlar elde ediyorlar. Şirket kârları enflasyon üzerinde artırıcı bir etkiye sahip, bu görülüyor. Marketlerdeki kârlılık da bir miktar artıyor; ama ‘enflasyonu yukarıya çekiyorlar’ tespiti sert olur” ifadelerini kullandı.
Çetinkaya, enflasyon rakamlarıyla ilgili tartışmalara ilişkin, “TÜİK enflasyonda bir şey çevirmiyor. Bir şey yakalama niyetinde olanlar yakalayamazlar. İşte ‘TÜFE, giyim enflasyonunun çok üzerinde kalmış, biz bilinçli olarak giyimi baskılıyormuşuz.’ Almanya, Fransa’da tüm ülkelerde TÜFE, giyim endeksinin çok çok üzerinde. Türkiye’den farklı bir durum yok. Geçen ayki enflasyon önümüzdeki aylarda çok tartışılacak. Çünkü geçen senenin bazları çok yüksek. Bundan kaynaklı bir iniş olacak baz etkisiyle” dedi. (DHA)