İktisat alanına çok büyük katkıları olan Milton Friedman, düşünce yapısından dolayı döneminde birçok eleştiriye maruz kalsa da öngörülerinin neredeyse hepsi gerçekleşti.
Bunlardan biri de kimsenin inanmadığı, onun “e-para” dediği kripto paraydı. Zamansız görüşleriyle ekonomi dünyasını etkilemeyi başaran Friedman’a daha yakından bakalım.
İlk olarak Friedman’ın birkaç satıra sığdıramayacağıız hayatını, elimizden geldiği kadarıyla anlatalım.
1912 yılında dünyaya gelen Milton Friedman, üniversitede matematik okumuştu ve iktisat hocalarından epey etkilenmişti. Daha sonra matematik branşını değiştirdi ve yüksek lisans çalışmalarını iktisat üzerine yoğunlaştırdı. Farklı üniversitelerde, stopaj usulüyle gelir vergisi toplanması gibi konularda iktisat alanına değerli katkılar yaptı.
Tüketim analizi, para tarihi ve teorisi, istikrar politikasının karmaşıklığı hakkında yaptığı araştırmalardan dolayı 1976 senesinde Nobel Ekonomi Ödülü’nü almaya hak kazandı. 65 yaşında aldığı bu ödülden 1 sene sonra emekli oldu ama iktisat ve ekonomi alanında çalışmalarına hayatı boyunca devam etti. 2006 senesinde ise 94 yaşındayken kalp krizinden hayata gözlerini yumdu.
Yaşamı boyunca öğrendiklerini ve ortaya koyduklarını, gelecek nesillerle paylaşmak isteyen bir ustaydı.
Dünyayı sayılar aracılığıyla gören büyük usta, liberal bakış açısı yüzünden çok fazla eleştiriye maruz kalmıştı ancak tahminleri hep doğru çıkmıştı. Bunlardan biri de 21. yüzyılın başlangıcından hemen önce ortaya koyduğu ve kimsenin inanmadığı kripto para birimleriydi.
Fütürist usta, internetin potansiyelini ta o yıllardan görebilmişti. Farklı para birimlerinin kullanılmasından kaynaklanan vergileri ortadan kaldırarak dünyanın bağlantı kurmasına olanak tanıyacak elektronik paraya ihtiyaç duyulacağını söylemişti. Ayrıca internetin, uluslararası alanda kullanılacak bir e-para birimi yaratarak hükûmetlerin rolünü azaltmada azımsanamayacak bir faktör olduğunu söylemişti.
Öngördüğü, geleceğin platformuna uygun bir elektronik para birimi olmasıydı.
1999 yılında Ulusal Vergi Mükellefleri Birliği tarafından gerçekleştirilen bir röportajda Friedman, bugün kripto para birimleri olarak adlandırdığımız şeye ilişkin bu düşünceyi dile getiren ilk kişi olmuştu.
“A ve B’yi bilmeden ya da B ve A’yı bilmeden, parayı A’dan B’ye aktarın.” cümlesini kuran iktisatçı, merkezi olmayan bir para birimi hakkında mükemmel bir örnek vermişti ve para sisteminde böyle bir değişikliğin kaçınılmaz olduğunu vurgulamıştı.
Değişimi, olumlu yorumluyordu Friedman.
Yeni teknolojilerin ortaya çıkmasıyla düzenin değişmeye başlaması, dünyanın evrimini sürdürmeye devam ettiğini ve daha iyi bir yaşamın izinden gidildiğini gösteriyordu ona göre.
Böylece dünya nüfusu, özgür bir toplum olarak yaşayacaktı ve şirketler bu elektronik para biriminin üretiminde kontrol sahibi olamayacaklar için güçlerini bir bir kaybedecekti. Hükûmetlerin vergi toplaması zorlaşırken dünya çapında daha istikrarlı bir gelir dağılımı olacaktı.
3 sene daha yaşasaydı tahminlerinin hayata geçtiğini görebilirdi.
Friedman 2006 yılında hayatını kaybettikten 3 yıl sonra, ilk kripto para birimi Bitcoin, Satoshi Nakamoto tarafından piyasaya sürüldü. Ne yazık ki artık dünyada olmayan büyük iktisatçı, tahminlerinin gerçeğe dönüştüğünü, hatta dünya çapında insana sunduğu özgürlükleri göremedi.
İlgiyle okuyacağınız diğer içeriklerimiz: